Tarihi 2 bin 700 yıla dayanan Kastabala Antik Kenti'nde yapılan kazılar, bölgenin gizemlerini bir bir ortaya çıkarıyor. Son yapılan kazılarda, tapınağın altında yer alan ve geçmişte taş kesim alanı olarak kullanılan açık hava kült alanı tespit edildi. 

Kastabala Antik Kenti'nde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi (OKÜ) işbirliğindeki arkeolojik çalışmalar devam etti. OKÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faris Demir başkanlığındaki ekibin yürüttüğü kazılar, geçen yıl Arkaik Dönem'e ait tapınak kalıntılarının bulunduğu alanın çevresinde yoğunlaştı.

TAPINAKTAN DAHA ESKİ KEŞİF

Demir, gazetecilere, Kastabala Antik Kenti'nin bölgenin en eski "kutsal kenti" olduğunu söyledi. Sürdürülen kazılarda önemli bulgulara rastladıklarını dile getiren Demir, şöyle konuştu:

"Kazılarda, tapınaktan daha eski olan açık hava kült alanı tespit edildi. Bu alan, tapınağın altında ve yanında yer alıyor. Açık hava kült alanında 1 heykel kaidesi ve 2 adet sarnıç bulundu. Bu alan geçmişte taş kesim alanı olarak kullanılmış. Burada kesilen taşlar, tapınağın yapımında kullanılmış."

ANADOLU TARİHİNİ DEĞİŞTİREN BULGULARA RASTLANDI

Demir, antik kentte ortaya çıkarılan milattan önce 5. yüzyıla ait yazıtlarda, yerli halk Luvilerin o dönemki tanrıçaları "Kubaba Pirwaşua"dan bahsedildiğini belirterek, şunları anlattı:

"Pirwaşua'nın kelime kökü olan 'Pirwa', kayalık alan ve kaya tapınağı anlamına geliyor. Burada ortaya çıkardığımız kalıntılar, bulduğumuz yazıtlarla örtüşmektedir. Efsaneler ve gerçekliğin karışımı olan Kastabala Antik Kenti, birçok gizemi barındıran önemli bir arkeolojik alan olduğunu kanıtlamıştır. Bu yılki kazı çalışmalarında birçok veriye ve Anadolu tarihini değiştiren yeni bulgulara rastlandı."

İl Kültür ve Turizm Müdürü Burhan Torun da kazı çalışmalarında bölgede geçmişte "dini ritüellerin" yapıldığını gösteren verilere ulaşıldığını belirtti.