İstanbul'a sakal ektirmek için gelen  24 yaşındaki Mathieu Vigier Latour, operasyon sonrasında yüzünde ciddi deformasyonlar yaşadı. Kendisine müdahale eden kişinin bir emlakçı olduğunu öğrenince büyük bir şok yaşadı. Başarısız operasyon, genç adamda derin psikolojik yaralar açtı. İntihar eden öğrencinin ölümü, tıbbi hata ve kimlik sahtekarlığı tartışmalarını alevlendirdi.

Fransa’nın Provence-Alpes-Côte d’Azur bölgesinde yaşayan 24 yaşındaki Mathieu Vigier Latour, 2024 yılının Mart ayında sakal ekimi yaptırmak için Türkiye'ye gitti. İstanbul'daki bir klinikle 1.300 euroya anlaşan Mathieu, operasyon sonrası uyandığında yüzünün alt kısmında ciddi bir şişlik fark etti ve sonuçtan memnun kalmadı.

'HAYATIMI MAHVETTİNİZ'

Araştırma yapmaya başlayan Latour, operasyonu gerçekleştiren kişinin bir cerrah değil, bir emlakçı olduğunu öğrendiğinde sarsıldı. Sözcü'nün derlediği habere göre, babası Jacques Vigier-Latour'un France 3 kanalına verdiği röportajda, Mathieu’nun başının arka ve sol kısmından 4.000 saç kökü alındığı, ancak kötü uygulama nedeniyle yaklaşık 1.000 kökün zarar gördüğü belirtildi. Oğlunun sık sık “Çok fazla saç aldınız, hayatımı mahvettiniz” diyerek yakındığını ifade eden baba, bu durumun Mathieu’nun günlük yaşamını derinden etkilediğini vurguladı.

Mathieu, sakal bölgesinde ve başının arkasında hissettiği yanma nedeniyle hem fiziksel hem de ruhsal sağlığının kötüleştiğini belirtti. Türkiye’deki başarısız operasyonu düzeltmek amacıyla başka uzmanlara danışan genç, bu süreçte de istediği sonucu alamadı. Yaşadığı psikolojik sorunlar sonucunda dysmorfobi (bedensel algı bozukluğu) geliştiren Mathieu, 9 Haziran’da Paris’teki evinde intihar etti.

'KİRPİ TÜYÜ GİBİ ÇIKTI'

Fransız basınında yer alan haberlere göre, Mathieu'nun babasına bıraktığı notta "Sakallarım kirpi tüyü gibi çıktı" ifadeleri yer aldı. Jacques Vigier-Latour, oğlunun ölümünden sonra yaptığı açıklamada, “Eğer bu hikaye başka insanların aynı kaderi paylaşmasını engelleyebilirse, Mathieu’nun anısına bir nebze saygı göstermiş oluruz” dedi. 

Ayrıca, benzer sorunları yaşayan kişilerin doğru bilgilendirilmesi ve sağlık sektöründe daha sıkı denetimlerin gerekliliğini vurguladı.