İşte, SGK Uzmanı Mehmet Akif Cenkci'nin yapmış olduğu o açıklamalar.

İktidar, Aralık ayında 2025 yılı için uygulanacak olan asgari ücretin 22 bin 104 TL olacağını duyurmuştu. Aradan geçen dört ayda enflasyonun yükselmesi, A’dan Z’ye neredeyse her ürün ve hizmete zam yapılması ve hayat pahalılığı, vatandaşların asgari ücrete daha önce yapıldığı gibi “ara zam” beklentisine girmesine yol açtı.

Temmuz ayına doğru yaklaşırken, milyonlarca vatandaşın gözü kulağı yapılacağı iddia edilen ara zam söylentilerinde.

2025 yılı için belirlenen 22 bin 104 TL asgari ücret zammını nokta atışı bilen SGK Uzmanı Mehmet Akif Cenkci, halktv.com.tr’ye zam iddialarıyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.

Hükümet kanadının, geçtiğimiz Aralık ayında yaptığı açıklamalarda 2025 için tek zam yapılacağını ve Temmuz ayında herhangi bir ara zammın gündemde olmadığını açıkladığını hatırlatan Cenkci, “Ancak hayatın kendisi başka bir şey söylüyor. Ekonomik veriler, bu yaklaşımın yeniden değerlendirilmesini artık zorunlu hale getiriyor. TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranları, yılın ilk üç ayında yüzde 15’i aşmış durumda. Üretici fiyatları, temel gıda ve kira artışları ise bu oranın çok üzerinde seyrediyor. Yani yılın ilk yarısı daha tamamlanmadan, asgari ücretin reel alım gücü hızla eridi. Bugün bir çalışanın aldığı ücret, Aralık ayında belirlendiği değerle örtüşmemektedir” dedi.

“BU HALKIN SOFRASINDA EKMEK MESELESİ”

Cenkci, açıklamasının devamında şunları söyledi:

“Ama bu sadece rakam meselesi değil. Bu, halkın sofrasındaki ekmek meselesi. Kiralar, ulaşım, enerji ve temel tüketim maddelerine gelen zamlar karşısında sabit gelirli kesimin yaşam kalitesi gözle görülür şekilde düştü. Asgari ücret artık bir geçim ücreti değil, yoksulluk sınırının altında kalan bir hayatta kalma desteğine dönüşmüştür.

“HÜKÜMETİN BİR ARA ZAM PLANI YOK AMA...”

Her ne kadar hükümetin şu an için bir ara zam planı bulunmasa da, geçmiş yıllarda olduğu gibi şartların zorlaması durumunda Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun olağanüstü toplanması mümkündür. 2022 ve 2023’te benzer şartlarda alınan ara zam kararları, bugün için de emsal teşkil etmektedir. Üstelik bugünün ekonomik şartları o günlerden daha da ağırdır.

Sonuç olarak, yüksek enflasyon karşısında her geçen gün biraz daha eriyen ücretler nedeniyle, asgari ücrete Temmuz ayında bir ara zam yapılması artık bir tercih değil, toplumsal bir zorunluluktur. Aksi takdirde toplumun geniş bir kesimi, temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale gelecektir. Bu da sadece mutfakta yangın çıkarmakla kalmaz, sosyal barışa ve ekonomik istikrara da ciddi bir tehdit oluşturur.

Unutulmamalıdır ki, geçim derdine düşmüş bir milletin sessizliği, en sert çığlıktır. Devlet bu sesi duymalı, çalışanına nefes olacak o zam kararını gecikmeden almalıdır."