Adalet Bakanı Tunç'tan Dilan Polat'ın Tahliyesini Açıklık: Neden Serbest Kaldı?

Adalet Bakanı Yılmaz, CNN Türk'te katıldığı canlı yayında Dilan Polat'ın tahliyesine ilişkin eleştirileri yanıtladı. Bakan, yargı sürecinin titizlikle yürütüldüğünü ve MASAK raporlarının karar süreçlerinde önemli bir rol oynadığını belirtti.

Adalet Bakanı Tunç'tan Dilan Polat'ın Tahliyesini Açıklık: Neden Serbest Kaldı?
Yayınlanma Tarihi : 24 Ağustos 2024 15:41

Dilan Polat'ın suçlamalarla ilgili tahliyesi, kamuoyunda tartışmalara yol açarken, Adalet Bakanı Yılmaz, yargının bağımsızlığına vurgu yaptı. Bakan, soruşturmanın detaylarına ve MASAK'ın raporlarına dikkat çekerek, sürecin şeffaflığını savundu.

CNN Türk'te katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Dilan Polat'ın tahliyesine ilişkin açıklamalarda bulundu.

"Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun'a muhalefet" suçlarından yargılanan Dilan Polat'ın tahliyesine yönelik eleştirilere ilişkin Tunç, şöyle konuştu:

"Savcılarımız bu soruşturmayı titizlikle yürüttüler. Burada, özellikle kara paranın aklanması suçu, yasa dışı bahis, bu suçlar mali suçlar, vergi suçları. Bunlarla ilgili yargının özellikle başvuracağı kaynak ve araştırılmasını bilirkişi sıfatıyla teknik raporları alabileceği yer MASAK. MASAK'tan gelen ön raporlarla bir soruşturma ilerletildi. Sonrasında detaylı inceleme MASAK tarafından yapıldı. MASAK raporları, orada belirtilen hususlar çerçevesinde mahkemenin vermiş olduğu bir karar söz konusu.

Dosyada şüphelilerin hepsinin serbest bırakılması gibi bir durum söz konusu değil. Dosyanın içeriğiyle ilgili bilgisi olmadan 'Neden serbest kaldı? ya da 'Neden tutuklandı?' şeklindeki ifadelere varmak, bunları söylemek doğru olmaz. Burada yargıyı serbest bırakalım, yargı işlesin. Suç şüphesiyle bu soruşturma açılmıştır ve dava da açıldığına göre birtakım kuvvetli deliller ortada. Kimin o dosya kapsamında tutukluluğunun devam edeceğine, kimin devam etmeyeceğine de ortaya çıkan deliller ışığında, bilirkişi raporları, MASAK raporları çerçevesinde karar verecek olan yargı."

Tunç'un açıklamalarında öne çıkan başlıklar:

"Sokak Röportajları Niye Yasak Olsun?"

Tunç, sokak röportajı sırasında kullandığı ifadeler nedeniyle bir kadının tutuklanmasına ilişkin soru üzerine "Kamuoyuna yansımış bazı soruşturmalar bakımından buradan Adalet Bakanı olarak söz söylediğimiz zaman yargıyı etkileyebilir." dedi.

Gündeme gelen bazı olaylardan sonra tutuklama gerçekleştiğinde sosyal medyada tepkiler oluştuğuna işaret eden Tunç, şöyle devam etti:

"Geçmişte cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü oranı yaklaşık yüzde 40 civarındaydı, şu anda yüzde 14'lere kadar indi. Cezaevlerindeki hükümlü ve tutuklu oranı, tutuklu ve tutuksuz yargılama bakımından önemlidir. Tutuklu sayısında azalma var. Her olayda hemen tutuklama söz konusu olmuyor. Bazı konularda da neden tutuklama olmadı şeklinde halkta infial olduğu durumlar oluyor. Dosya kapsamını, suçun alt ve üst sınırları bakımından tutuklama yasağı olup olmadığına karar verecek olan kişi dosyaya bakan hakimdir. Hakimin verdiği karar beğenilmiyorsa bu konuda bir üst mahkemeye itiraz edilebilir".

Tunç, "Sokak röportajları yasaklanıyor mu?" şeklinde propaganda yapılmaya çalışıldığını belirterek, "Sokak röportajları niye yasak olsun? Kişiler, medya kuruluşları ve sosyal medyadan yayın yapanların, sokaklarda röportaj yapmasının herhangi bir sakıncası yok. O röportajda terör propagandası yapıyorsanız, şiddete teşvik varsa, suç teşkil eden ifadeler olursa sokak röportajlarının yasaklanması değil, o ifadeleri kullanan kişinin yargılanması söz konusu olabilir." ifadelerini kullandı.

"Sonuç Bant Daraltmaya Varırsa İstemediğimiz Bir Durum Ortaya Çıkar"

Instagram'ın Türkiye'deki ilgili kurumların talebini yerine getirmemesi halinde tekrar kapatılmasının söz konusu olup olmayacağına ilişkin Tunç, kanunda çocuk istismarı, terör propagandası gibi bazı katalog suçlar bulunduğunu, bunlarla ilgili yapılan ihbarda yargının "Bu içeriği çıkarın" dediğini, ancak çıkarılmadığı takdirde de para, reklam, bant daraltma şeklinde kademeli cezalar uygulandığını anlattı.

Sosyal medya şirketlerinin Türk hukukuna saygı duyması gerektiğinin altını çizen Tunç, "(Instagram'da) Burada bazı terör örgütü mensuplarının, propagandaya yönelik hem hesapları var hem de paylaşımları söz konusu oluyor. Özellikle suç teşkil eden bu durumların mahkeme kararları çerçevesinde sosyal medya şirketine gönderildiğinde mutlaka o hesabın kapatılması, mahkeme kararını uygulaması lazım." dedi.

Tunç, "Bu adımları atmazlarsa sonuç eğer bant daraltmaya kadar varırsa ki kademeli bir ceza söz konusu, elbette o zaman istemediğimiz bir durum ortaya çıkar. Milyonlarca insanımızın kullandığı sosyal medya platformunun biz kapatılmasını ister miyiz? Elbette ki istemeyiz." ifadesini kullandı.

"HAYVANLARI ÖLDÜRME YASASI DEĞİL BU, YAŞATMA YASASI"

Sahipsiz hayvanlara yönelik düzenlemenin ardından, hayvan hakları savunucularının "kısırlaştır, aşıla ve yerinde yaşat" formülünün uygulanması, yasanın geri çekilmesi yönündeki talepleri sorulan Tunç, "kısırlaştır, aşıla, yerinde yaşat" önerisinin uygulandığını, yerinde yaşat uygulamasının sorunlara yol açtığını, sokaklarda çocukları nasıl parçaladığını üzülerek gördüklerini söyledi.

Bakan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hayvanları öldürme yasası değil bu, bu yaşatma yasası. Sokak hayvanlarının aşılanması, kısırlaştırılması, barınaklarda bulundurulması ve eğer o barınak için tehlike oluşturabilecek, sağlıksız hayvanlar varsa hem oradaki hayvanları hem de insanları tehdit eden cinsten hayvanlar varsa bununla ilgili alınması gereken tedbirden ibaret. Veterinerlik kanunumuzda da bu tip hayvanların nasıl uyutulacağı, ötanazi denilen uygulama, zaten mevzuatımızda vardı, sağlık sebepleriyle hayvanların uyutulmasına yönelik. Buradaki maksadımız insanlarımızı, sokaklarımızı daha güvenli hale getirmek, insan sağlığını korumak."


 

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :