Türkiye'de tespit edildi, Son dönemde batı Karadeniz'de yayılıyor

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Kefelioğlu liderliğinde yürütülen bir araştırma sonucunda Türkiye'de köstebek familyasının alt türü tespit edildi.

 Bu önemli çalışma, iki Alman ve bir Slovenyalı araştırmacının katkılarıyla gerçekleştirildi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Kefelioğlu liderliğinde yürütülen bir araştırma sonucunda Türkiye'de köstebek familyasının alt türü tespit edildi. Bu önemli çalışmada, Prof. Dr. Haluk Kefelioğlu'nun yanı sıra Slovenya Doğa Tarihi Müzesi'nden Prof. Dr. Boris Krystufek ve Almanya'da Alexander Koenig Zoolojik Araştırma Müzesi'nden Rainer Hutterer ile Leibniz Hayvan Biyolojik Çeşitliliği Enstitüsü'nden Jonas Astrin yer aldı.
 

Araştırma kapsamında, OMÜ Fen Fakültesi'nde Profesör Doktor Salih Doğramacı Memeli Hayvanlar Koleksiyonu'nda bulunan 200 köstebek üzerinde detaylı incelemeler gerçekleştirildi. Elde edilen bulgular, Türkiye'nin biyolojik çeşitliliği ve ekosistemi hakkında önemli ipuçları sunuyor. 
 

Çalışmalar sonucu tespit edilen yeni türe koleksiyonun oluşturulmasına büyük emek veren merhum Prof. Dr. Salih Doğramacı'nın soyadından yola çıkılarak "Talpa levantis dogramacii" adı verildi.

Sahada yapılan gözlemlerde ise tespit edilen köstebek familyasının alt türünün Batı Karadeniz'de yayılış gösterdiği belirlendi.

Prof. Dr. Kefelioğlu, AA muhabirine, OMÜ Profesör Doktor Salih Doğramacı Memeli Hayvanlar Koleksiyonu'nun, Prof. Dr. Doğramacı'nın 1970'li yıllardan başlayan ve kendisinin de son 35 yıldır Türkiye'den topladığı memeli hayvan örnekleriyle oluşturulmuş bir koleksiyon olduğunu ve çok önemli memeli türlerini barındırdığını söyledi.

Prof. Dr. Boris Krystufek, Rainer Hutterer ve Jonas Astrin ile koleksiyondaki 200 köstebek üzerinde inceleme yaptıklarını anlatan Kefelioğlu, "Bu yeni alt türü belirlemek için hem morfolojik hem kromozom, karyolojik hem de genetik yani DNA analizleri yaparak yeni alt türü de dünya memeli faunasına kavuşturmuş olduk. Bu yeni alt türümüz Batı Karadeniz Bölgesi'nde yayılış gösteriyor. Yeni türe benim hocam olan Prof. Dr. Salih Doğramacı'nın adını verdik." dedi.

Hedeflerinin Memeli Hayvanlar Koleksiyonu'nu müze haline getirmek olduğuna işaret eden Kefelioğlu, şunları kaydetti:

"Koleksiyonun amacı Türkiye'deki memeliler konusundaki biyoçeşitliliği muhafaza altına almak ve gelecek nesillere aktarmak. Yani günümüzden 100 ila 200 yüz yıl sonra bile bu bölgede hangi memeli hayvanların yaşadığını kayıt altına alıyoruz. Çünkü bu hayvanları etiketliyoruz." 

"Hangi bölgede hangi memeli hayvan yaşadı, nesli yok olduysa neden yok oldu. Bunun için bu koleksiyonlar yani müzeler çok önemlidir. İkincisi ise dünyanın farklı ülkelerinden bu araştırmaları görmeye ve incelemeye gelen araştırmacılar oluyor ve bu görevlilerle beraber çalışıyoruz. Koleksiyonumuzdaki memeli hayvanların içini dolduruyoruz ki biz buna tahnit yöntemi diyoruz."

"Bu yöntem ile bu mekandaki koleksiyonun bulunduğu odada ilaçlanarak son derece muntazam bir şekilde korunuyor. Burası Türkiye için de çok önemli koleksiyon, dünya memeleri için de çok önemli. Çünkü bu zamana kadar bu koleksiyondan 3 tane dünya için yeni tür tanımlandı. Koleksiyonumuz oldukça zengin bir koleksiyondur. Türkiye memeli faunasını yüzde 70'e yakınını temsil eden bir koleksiyondur."

Kaynak: AA

YAŞAM Haberleri

Avrupa Yılın Müzesi Ödülü'ne Türkiye'den üç güçlü aday gösterildi
Çankırı'da İki Asırlık Hamam Restorasyonla İlçeye Kazandırıldı
Nevşin Mengü, en uyuz olduğu bakanın ismini açıklayınca tepki yağdı
Yozgat'ta tarih canlanıyor: Keykavus Kalesi gün yüzüne çıkıyor