Türk edebiyatının seçkin isimlerinden Halide Edip Adıvar'ın vefatının üzerinden 60 yıl geçerken, ünlü yazarın başarıları sınırları aştı.
Halide Edip, Milli Mücadele'ye olan katkıları, İzmir'in işgalinden sonra, İstanbul halkını harekete geçirmek için yaptığı konuşması, Sakarya Savaşı sırasında "onbaşı" unvanı alması, Türk edebiyatına "ilk savaş romancısı" olarak kazandırdığı eserleri ve Anadolu Ajansının kuruluş çalışmalarındaki emeği ve isim anneliğiyle Türk tarihinin önde gelen isimlerinden oldu.
Sadece yurt içinde değil, yurt dışında da birçok çalışma ve çeviride imzası bulunan Halide Edip Adıvar, Türk kadınının vatanperverliği ve zekasıyla yabancı basın tarafından da ilgi gördü.
Adıvar'ın 1938 ve 1947 yıllarında yabancı basında yer alan haberleri, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri envanterinde araştırmacıların hizmetine sunuldu.
AA muhabirinin Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri başkanlığından aldığı bilgiye göre, Washington Daily News gazetesinin 31 Ağustos 1938 tarihli sayısında, Halide Edip Adıvar'ın Vassar Kadın Koleji tarafından, "dünyanın en zeki 5 kadını" arasında gösterildiğine ilişkin haber dikkati çekti.
Devlet Arşivleri envanterinde yer alan gazete kupürü, dönemin Washington Büyükelçisi Mehmet Münir Ertegün'ün bilgilendirme yazısıyla Dışişleri Bakanlığına iletildi.
Halide Edip'in fotoğrafının da yer aldığı haberde, "Halide Edip, Paris'te yaşıyor, Türk romancı, İstanbul Üniversitesi'nde eski profesör, üç kitabın yazarı ve 2 çocuk annesi." bilgilerine yer verildi.
Haberde, Halide Edip Adıvar ile dünyanın en zeki kadınları arasında; Çin lideri Çan Kay Şek'in karısı Song Mey-ling, uluslararası işçi hareketi savunucularından, aktivist Angelica Balabanoff, ABD Başkanı Franklin Delano Roosevelt'in eşi Anna Eleanor Roosevelt ve Hindistan'ın bağımsızlık mücadelesinin önde gelen isimlerinden Sarojini Naidu'ya da yer verildi.
"Türk kadınları, kendi yeteneklerini kanıtladı"
Arşivlerde ayrıca Brezilya'nın Sao Paulo şehrinde yayın yapan Estado de Sao Paulo gazetesinde, Ian Bevan'ın 19 Eylül 1947'de Halide Edip Adıvar ile yaptığı röportaja ilişkin makalesinin Fransızca tercümesi de yer aldı.
Rio De Janeiro Büyükelçiliği imzasıyla Dışişleri Bakanlığına bir üst yazıyla iletilen makalenin Fransızca çevirisinde, Atatürk devrimlerinin ardından geçen 20 yılda, Türk kadınının "harem dönemine" kıyasla daha mutlu olup olmadığı sorusunun yanıtı arandı.
Halide Edip Adıvar, bu soru karşısında, reformların gerçekten gerekli olduğunu ve bugün Türk kadınlarının büyükannelerine kıyasla çok daha iyi yaşadığını belirtti. Adıvar, "Türk kadınları, eski bir ulusun kalıntılarından yeni bir ulus yaratma gibi zorlu bir görevin bir kısmını yerine getirerek, kendi yeteneklerini kanıtladı." ifadelerini kullandı.
Türk kadınının artık parlamentoda da milletvekili koltuğunun bulunduğuna işaret eden Adıvar, kadınların, hastanede kritik operasyonlarda cerrahlık görevi yürüttüğünü, üniversitelerde öğretim görevlisi olarak ve İstanbul Üniversitesinin tüm fakültelerinde öğrenci olarak eğitim hayatına katıldığını anlattı.
"Kadınlar, bugün en iyi gazeteciler ve çağdaş romancılar arasında yer alıyor"
Kadınların, tüm mesleklere giriş yaptığını belirten Adıvar, şöyle devam etti:
"Ticaret ve sanayinin tüm kollarındalar, tarım ve madencilik endüstrisinde bilimsel yöntemlerin uygulanmasına yardım ettiler. Yakın zamana kadar 'fikirsiz mahluklar' olarak görülen ve erkeklerin sohbetlerine katılmaya cesaret edemeyen kadınlar, bugün en iyi gazeteciler ve çağdaş romancılar arasında yer alıyor."
Halide Edip Adıvar'ın kadınların ekonomik özgürlüklerine ilişkin şu değerlendirmeleri de dikkati çekti:
"Kadınlar, ekonomik alana adım attıkları günden bu yana, onlara hiçbir kısıtlama yapılmadı. Kadınlar hep erkeklerle aynı maaşı elde ettiler ve evli ya da bekar olmaları onların iş bulmalarına engel olmadı. Hayatını kazanabilen kadın özgür kadındır ve özgürlük mutluluğun temel şartıdır."
"Dünyanın en olağanüstü kadınlarından biri"
Ian Bevan, "Şüphesiz dünyanın en olağanüstü kadınlarından birini ziyaret ettim." diyerek, Halide Edip'e ilişkin ilişkin izlenimlerini şöyle aktardı:
"Onu ilk gördüğüm andaki şaşkınlığımı hayal edebilirsiniz. Küçük, yumuşak sesli, gri saçlı, hayatı kitaplar ve edebiyat etrafında dönen bir kadın buldum. Bu 64 yaşındaki narin kadına hayat veren ve ona, kendilerini bağlayan asırlık zincirlerden yurttaşlarını kurtarmak için çok önemli reformlar icra etmesini sağlayan ahlaki gücü anlamam çok zaman almadı. Önümde, sorumun canlı bir cevabının olduğunu anlamam da çok zaman almadı. Çünkü Adıvar hanımefendi, ziyadesiyle mutlu bir kadın. Sonuç olarak, Adıvar'a göre bu hayat, kadınlara harem dönemine kıyasla daha fazla mutlu olma şansı verdi."
Muhabir: Yıldız Nevin Gündoğmuş-AA