Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş'in ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma, yeni bir tartışmanın odağı oldu. Ailenin avukatı ve Van Barosu Başkanı Sinan Özaraz, savcılığın otopsi raporunu kamuoyuyla paylaşmasını eleştirerek, rapordaki bilgilerin yanıltıcı olduğunu savunarak, 'Soruşturma dosyasına gölge düşmüştür.' dedi.
Van Adli Tıp Kurumu’nda gerçekleştirilen otopsi işlemleri sonrasında Rojin Kabaiş’in dosyasına gizlilik kararı getirildi.
Duvar'dan Kadir Cesur'un haberine göre, Van Barosu Başkanı Sinan Özaraz, soruşturma ve otopsi işlemleri hakkında basın toplantısı düzenleyerek önemli açıklamalarda bulundu.
Özaraz, ailenin avukatı olarak, soruşturmanın şüpheli olduğunu ve bazı basın organlarında yer alan 'darp olmadığı' yönündeki haberlere itiraz etti. 'Darp olmadığına dair söylem gerçeği yansıtmamaktadır.' dedi.
Özaraz, konuşmasında şu ifadeleri kullandu:
'SAVCILIK BİZİ ADLİ TIP SÜRECİNİN DIŞINDA TUTMAYA ÇALIŞTI'
'Bizler adli tıp sürecini takip etmek istedik. Savcılık makamı bizi adli tıp sürecinin dışında tutmaya çalıştı. Biz Van Barosu olarak adli tıpta CMK’daki düzenlemeler gereği, temsilci bulundurma hakkımız olduğunu, avukat ve alanında uzman bir doktoru bulundurabileceğimizi hatırlatmamıza rağmen, savcılıkça bu talebimiz reddedildi. Uzun ısrarlarımızın ardından kabul ettirdik.
'BASINA SIZDIRILAN RAPOR YANILTICI'
CMK hükümlerine göre bu rapor, dosyada gizlilik kararı olsa bile, aileye ve avukatına verilmesi gereken zorunlu bir belgedir. Ancak savcılık 'Talebinizi yarın değerlendireyim' demesine rağmen, bugün çeşitli basın yayın organlarında bu ön raporun kamuoyuna sızdırıldığını fark ettik. Maalesef o ön rapor, gerçek bilgilerle değil yanıltıcı bilgilerle kamuoyuna sunuldu. Her ne kadar yayın organlarında Rojin Kabaiş’e yönelik herhangi bir darp, delici ve yaralayıcı bir iz veya kemik kırığı olmadığına yönelik bilgiler paylaşılsa da raporun yanıltıcı olduğunu belirtelim. Yapılan otopside; kemik kırığı olmadığı, delici ve kesici bir durumun olmadığı doğrudur. Ancak darp olmadığına yönelik söylem gerçeği yansıtmamaktadır.
'SORUŞTURMA DOSYASINA GÖLGE DÜŞMÜŞTÜR'
Bugün kamuoyunu yanlış yönlendirerek, olayın sanki bir intiharmış algısı yaratılmasının yanlış olduğunu bir kez daha belirtiyoruz. Biz savcılık makamına ve yetkililere şunu belirtmek istiyoruz: Siz bu süreci sadece intihar üzerinden değil, her şüphe ve ihtimali göz önünde bulundurarak yürütmek zorundasınız. Soruşturma dosyasına gölge düşmüştür. Çünkü, avukatına ve ailesine verilmeyen raporun, alttan başkasına sızdırılması aslında dosyayı yanlış yönlendirmeye yönelik, algı oluşturmaya yönelik, hukuksuz bir tutumdur.
'SORUŞTURMA USULÜNDE BİR ŞÜPHE VAR'
Bugün dosyayı inceleme talebinde bulundum. 04.10.2024 tarihi itibariyle sulh cezanın verdiği gizlilik kararının bugün alınan ön raporu kapsamadığını, CMK 135’e göre bu kapsamın dışında kaldığını, ailenin savcı huzurunda bizim temsil etmemizi söylediğini, avukatın da dosyada vekalet sunmaksızın belge inceleyebileceğini hatırlatarak talepte bulunduk. Ancak savcılık bunu reddetti. Ön raporun bize hukuk dışına çıkılarak verilmemesi soruşturmayı kamuoyundan ve Van Barosu’ndan kaçırmaktır. Bu soruşturmanın yürütülme usulü, hukuka aykırıdır. Artık bu dosyada bir şüphe vardır. Soruşturma usulünde bir şüphe vardır.'