Erdoğan'dan Bahçeli'nin 'Öcalan' Çıkışına İlk Yorum: 'İyi Değerlendirilmesi Gerekir'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP Grup toplantısında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Öcalan çıkışını değerlendirdi. Erdoğan, Bahçeli'nin bu adımının iç cepheyi güçlendirme açısından önemli olduğunu belirterek, 'İyi değerlendirilmesi gerekir' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Grup toplantısında yaptığı açıklamalarda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin terör örgütü PKK lideri Öcalan'a yönelik silah bırakma çağrısını destekleyerek, Bahçeli'ye teşekkür etti. Erdoğan, bu tarihi çıkışın Türkiye için büyük bir fırsat sunduğunu vurguladı. 

'ÇOK BÜYÜK BİR FIRSAT ELE GEÇİRDİK'

Erdoğan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

'Sayın Devlet Bahçeli'nin elini değil tüm vücudunu taşın altına koymasıyla çok büyük bir fırsat ele geçirdik. Önümüze açılan fırsat penceresinin iç cepheyi dost düşmana karşı güçlendirme fırsatını millet ve milletin temsilcisi siyaset kurumu tarafından çok iyi değerlendirilmesi gerekir. Aşımız bir, kıblemiz bir. Vatanımız, toprağımız bir. Bayrağımız marşımız, devletimiz bir. Mazimiz bir, istikbalimiz bir, kaderimiz birdir.'

'İSTİKBALİ BİRLİKTE KURALIM'

Erdoğan, konuşmasının devamında da Kürtlere çağrıda bulunarak, Bahçeli'nin uzattığı eli samimiyetle tutmalarını beklediklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:

'Sevgili Kürt kardeşlerim senden bu eli samimiyetle tutmanı, sımsıkı tutmanı bekliyoruz. Siyonist İsrail'in aparatlığını, emperyalistlerin maşalığını yapanları aradan çekip çıkarmanı istiyoruz. Sevgili Kürt kardeşim, imanına, İslamı'na vatanına, kardeşlik hukukuna sahip çıkmanı istiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında kardeşçe bir istikbali birlikte kuralım diyoruz. Bu Cumhuriyet benim olduğum kadar senin de cumhuriyetin. Gel terörü meşrulaştıranların, sırtını dağa verenlerin altındaki zemini boşaltalım diyorum.'

Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkanlar şu şekilde:

'CUMHURİYET TÜRK'ÜN DE KÜRT'ÜN DE CUMHURİYETİDİR'

'Cumhuriyet belli bir şahsın, belli bir kitlenin, meşrebin, etnik kökenin cumhuriyeti değildir. Bu cumhuriyet, zenginin olduğu kadar yoksulun da cumhuriyetidir. Ne kadar batılının güneylinin cumhuriyetiyse o kadar da kuzeylinin, doğulunun cumhuriyetidir.

Cumhuriyet Alevinin de Sünninin de cumhuriyetidir. Sağın da solun da cumhuriyetidir. Çoğun da azın da cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet inancı düşüncesi yaşam biçimi her ne olursa olsun kendisini bu vatana, bu millete ait hisseden herkesin cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet Türk’ün de elbette Kürt’ün de cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet hepimizin eseridir. 85 milyonun tamamının cumhuriyetidir.

Ben inanıyorum ki bu topraklar üzerinde yaşayan, bu topraklara vatandaşlık bağı ile yaşayan kimsenin Cumhuriyetle bir sorunu, problemi yoktur.

Cumhuriyet fikrinin arkasına saklanarak ayrımcılık yaptılar. Zulmettiler, ötekileştirdiler. Cumhuriyet fikrinin ardına gizlenip, bu ülkenin huzuruna, birliğine en büyük zararı verdiler. Milletimiz tüm olumsuzluklara rağmen ona sımsıkı sahip çıkmış korumuş kollamıştır.

Coğrafyamızdaki kaosa bakanlar korkmuşlar, ürkmüşler ve tedirgin olmuşlar ve cumhuriyetimize ürkek bir kuş muamelesi yapmışlardır. Bu milletin her bir ferdi, özellikle gençlerimiz şunu çok iyi bilmeli. Türkiye Cumhuriyeti sıradan bir devlet değildir.

Biz 29 Ekim 1923’te ilk defa tarih sahnesine çıkmış değil, sahneye yeniden çıkmış bir milletiz. Kuşkusu 29 Ekim, çok önemlidir. Tarihin kritik bir dönüm noktasıdır. Ancak bu aziz millet yüz yıllardır, bin yıllardır hem tarih sahnesinde var olan hem de tarih yazan, tarih yapan bir millettir. Şu yer yüzünde korkuyu korkutan yegane millet bulunduğumuz asil millettir.

Bizim cumhuriyetimizin mayası kardeşliktir. Onu ilelebet ayakta tutacak olan da şu içinde bulunduğumuz kardeşliğimizdir. Cumhuriyetimiz 101 yılda çok önemli mesafeler kat etti.

Şunu kabul etmemiz gerekir, belli dönemlerde cumhuriyetin öz evlatları ayrımcılığa maruz kaldılar. Görmezden gelindiler, hırpalandılar. Güzel günler de gördük ama ondan daha fazla acı gördük, baskı gördük. AK Partimizi kurarken en büyük idealimizi devletle milleti buluşturmak, milletimizin kardeşliğini daha da yüceltmekti. Bu ülkede dindarlara 2. sınıf vatandaş muamelesi yapılıyordu. Ayrımcılığa son verdik. Yoksulun sesi çıkmıyordu, garip gurabanın elinden tuttuk. Alevi kardeşlerimizin sorunları vardı, çözmek için adımlar attık. Tüm bunları sabote etmek için çok engeller çıkardılar. Darbe girişimlerinde bulundular. Biz yılmadık ve kardeşliği büyütmekten asla vazgeçmedik.

Hak ve özgürlükleri genişletme konusunda en cesur adımları biz attık. Bunu yaparken dedik ki terörü kurutacağız. Eş zamanlı olarak kardeşliği büyüteceğiz. Aradan geçen 22 yıl boyunca aynı istikamette sarsılmadan yürüdük ve yürüyoruz.

'TÜRK İLE KÜRT'ÜN KARDEŞLİĞİNİ BÜYÜTMEK NE YAPILMASI GEREKİYORSA DENEDİK'

Türk ile Kürt’ün kardeşliğini büyütmek için ne yapılması gerekiyorsa hemen hepsini denedik tecrübe ettik. Fakat her seferine bir duvar, bir ihanet çıktı. Sorundan beslenenler sorunun çözülmesine engel oldular. Terörden beslenenler terörün bitmesini istemediler. Tuzaklar kurdular. Çok bedel ödedik, çok ihanet gördük. hatta kelimenin tam anlamıyla sırtımızdan, birilerinin dediği gibi maalesef hançerlendik. Ama umudumuzu yitirmedik, kardeşlik hukukundan asla ve asla ayrılmadık. Türkiye'nin aydınlık geleceği için ne yapılması gerekiyorsa asla geri durmayacağız.

Türkiye'yi kardeşlik ekseninde büyütmek için önümüzde bulunmaz bir imkan çıkmıştır Buradan MHP Genel Başkanı Devlet Başkanı Bahçeli'ye grubum adına selam ve şükranlarımı tekrar ifade ediyorum. Devlet Bey cesur çıkışlarıyla, akıl dolu cümleleriyle daima tarihe istikamet çizen bir liderdir. Kendisi her fırsatta anlayabilenler için, vatan sevgisinin cumhuriyet sevgisinin, milliyetçiliğin ne manaya geldiğini en çarpıcı şekilde izah etmiştir.

MHP Genel Başkanının çağrısını bu çerçevede okuyanlar önümüze açılan tarihi fırsat penceresini görmekte ve heyecanlanmaktadır. Buna karşılık ortak çıkarlar yerine kendi şahsi ve zümrevi gündemlerinin peşinde olanlar her zamanki gibi tutarsızlık ve boş laf bataklığında çırpınmayı sürdürmektedir. Bizim muhatabımız milletimizdir.

Bizim Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki bölücü terör örgütüne, kandan beslenen terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur olamaz da. Israrla bizimle muhatap olmaya çalışma gayretleri, iplerini ellerinde tutan patronlarına kendilerini ispat uğruna yapılan şeylerden başka bir şey değildir. TUSAŞ'taki saldırı göstermiştir ki teröristin anlayacağı yegane dil terörle tavizsiz mücadeledir.

'ÖZEL'E TAKDİRLERİMİ İLETİYORUM'

Bir koltukta terör, diğerinde sivil siyaset taşınmaz. Hukukun ve demokrasinin içine girmeyen hukuk ve demokrasi içinde karşılığın alır. Buradan CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’e de takdirlerimi iletiyorum. AK Parti olarak kurulduğumuz andan itibaren 'devlet herkesin devleti olmalı, devlet herkesi eşit kucaklamalı'. Siyasetimizi 23 yıllık bir gecikmeyle de olsa dile getirdiği için Özel’i buradan tebrik ediyorum.


 

TÜRKİYE Haberleri

Türk Gemisine Yemen'de Füze Saldırısı
'AKP Dönemindeki Usulsüzlük İddialarının Üzerine Neden Gidilmedi?'
Üç Milletvekilinin İstifası İstendi
İsrail, Filistin ve Lübnan'ın Ardından O Ülkeye de Saldırdı
Meteoroloji'nin Ardından AKOM ve İGDAŞ'tan da Uyarı Geldi