Cumhuriyet Halk Partisi Merkez Yönetim Kurulu (MYK), parti genel merkezinde toplandı. Genel Başkan Özgür Özel’in başkanlık ettiği toplantı yaklaşık iki saat sürdü. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, toplantı sonrası basın açıklaması yaptı.
Meclis'teki Can Atalay oturumunda yaşanan saldırı hakkında konuşan Yücel, ''Bu konuda Grup Başkan Vekilimiz Murat Emir önümüzdeki günlerde bir basın toplantısı düzenleyerek bu konudaki yol haritamızın detaylarını siz değerli basın mensuplarıyla ve kamuoyuyla paylaşacaktır" dedi.
'Meclis İradesi Kanla Sakatlanmıştır'
Yücel, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"16 Ağustos Cuma günü, TBMM'de çok önemli bir birleşime tanıklık ettik. AKP’nin karşıt fikirlere, eleştirilere tahammülsüzlüğü; artık meclis genel kurulunda kürsü dokunulmazlığına saldırı boyutuna ulaşmıştır. Can Atalay’ın hakkının teslim edilmesi için olağanüstü toplanan o günkü meclis iradesi şiddetle, kanla sakatlanmıştır. Biz o gün; bu yaşanan yargı ve devlet krizinin nasıl aşılacağına dair mecliste Genel Görüşme açılmasını önermiştik. Genel görüşme talebimiz reddedildiği için genel görüşmeden sonuç alınmasına ilişkin iyiniyetli umutlarımız tükenmiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında açıkça ifade edildiği gibi Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşmesiyle sonuçlanan işlemin yok hükmünde olduğunun TBMM Genel Kurulu'nda okutulması, Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve yargı organları dahil tüm gerçek ve tüzel kişileri bağladığı, bu nedenle Can Atalay’ın milletvekilliğinin hiç düşmemiş sayılması ve dokunulmazlığını yeniden kazandığının tespit edilmesi gerekmektedir. Bu konuda MYK kararımız doğrultusunda önümüzdeki günlerde grup başkan vekillerimizce siyasi parti gruplarıyla yapılacak temaslar sonrasında Can Atalay hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararının doğrudan okutulması için meclis genel kurulunun yeniden olağanüstü toplantıya çağrılması sağlanacaktır. Bu konuda Nöbetçi Grup Başkan Vekilimiz önümüzdeki günlerde bir basın toplantısı düzenleyerek bu konudaki yol haritamızın detaylarını siz değerli basın mensuplarıyla ve kamuoyuyla paylaşacaktır. Unutulmasın ki; Can Atalay ile ilgili verdiğimiz mücadele, sadece bir milletvekilinin mecliste görevini yapması için verdiğimiz mücadele değildir. Bu mücadele hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, demokrasi ve millet iradesinin tecelli etmesi mücadelesidir."