1. İşçi Kimdir?
4857 Sayılı İş Kanunu hükmüne göre işçi, bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi olarak tanımlanmaktadır. İş sözleşmesi, işveren ile işçi arasında hizmet ediminin yerine getirilmesi amacıyla, sürekli borç yükleyen sözleşmedir. Tüzel kişiliği olan veya olmayan her türlü kurum ve kuruluş, işçi çalıştırıyorsa işveren sıfatına haizdir. Kanunen işverenin, kamu kurumu olup olmamasına göre bir ayrım yapılmamıştır. Dolayısıyla kamu kurumunda dahi olsa çalışanlar iş kanununa göre işçi statüsündedir.
İfade etmeliyiz ki, 4857 Sayılı İş Kanunu genel nitelikte bir kanundur. Dolayısıyla farklı özel kanunlarla belirli gruptaki çalışanlara yönelik tanım getirilmiş olabilir. Bu durumlarda işçilerin statüsü özel kanuna göre belirlenecektir. Yazımızın devamında 4857 Sayılı İş Kanunu kapsamında, kadın işçilere özgü hakları anlatacağız.
2. Kadın İşçinin Hakları
Toplumun modernleşmesiyle kadınların iş hayatına atılarak, ekonomiye katkı sağladığı görülmektedir. Ancak bazı fiziksel farklılıklar nedeniyle, iş hayatına girmiş kadınlara yönelik bir takım pozitif haklar tanınmıştır. Bu haklar çoğu kez gebelik ve evlilik gibi durumlarda kendini göstermektedir.
2.1. Kadın İşçinin Gebelik Nedeniyle Doğan Hakları
Kadın işçilerin pozitif haklara sahip olduğundan bahsetmiştik. Şimdi bu hakların neler olduğunu ve şartlarını tek tek açıklayalım.
2.1.1 Doğum İzni
İş Kanunu 74. Madde kadınların süt iznini düzenlemektedir. Süt izni çeşitli şartlara bağlı olarak, çeşitli şekillerde doğmaktadır.
Çalışmanın yasak olduğu dönemler: 4857 Sayılı İş Kanunu ile kadınların gebeliği halinde, çalışmanın yasak olduğu süreler belirlenmiştir. Bu sürelerin getirilme amacı, annenin haklarından çok, çocuğun haklarını ve sağlığını korumaktır. İlgili kanun hükmüne göre, annelerin doğumdan önce 8, doğumdan sonra 8 olmak üzere toplam 16 hafta çalıştırılmaması gerekir. Şayet çoğul gebelik hali varsa, doğumdan önceki çalışmama süresine 2 hafta daha eklenir.
İstisnaen, doktor onayıyla ve kadının isteğiyle doğumdan önceki 3 haftaya kadar çalışmak mümkündür. Doktor onayı, kadının sağlık durumuna ve çalışılan işin ağırlığına göre alınacaktır. Doktor onayıyla son 3 haftaya kadar çalışan kadının (çoğul gebelikte 5 hafta), çalışmaması gereken ancak çalıştığı süreler doğumdan sonraki doğum iznine eklenir.
Kadın işçinin erken doğum yapma hali söz konusu olabilir. Bu durumda işçinin doğumdan önce kullanamadığı izinler, doğumdan sonra kullandırılacaktır. Örneğin, normalinden 2 hafta doğum yapan kadın bu 2 haftalık süreyi gebelikten sonraki çalışmama süresine dahil edecektir.
Son olarak belirtilmelidir ki, bu sürelerde ücretli izin hakkı tanınır. Anne sanki yıllık izne çıkmış gibi ücret alır. Ayrıca bu süreler yıllık izin olarak sayılamaz.
Emzirme izni: Kadın işçi doğumdan itibaren kullandığı izin haklarından sonra işe başlayabilir. Bu durumda işveren günlük 1,5 saat emzirme izni tanımalıdır. 1,5 saatlik iznin nasıl ne ne aralıklarla kullanılacağını anne belirler. Ayrıca emzirme izninin toplu kullandırılması yasanın amacına ve dürüstlük kuralına aykırıdır. 1,5 saatlik emzirme izni zorunluluğu, çocuk 1 yaşını doldurunca ortadan kalkar. Bu halde anneye izin verilemez. 1,5 saatlik izin ücretlidir, çalışma saatinden sayılır.
Ücretsiz izin hakkı: Annenin isteği halinde, ücretli izin sürelerinin bitiminden itibaren 6 ay sürecek şekilde ücretsiz izin hakkı verilebilir. Annenin talebi işverence geri döndürülemez ve bu nedenle kadın işçinin iş akdi sonlandırılamaz.
Haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin hakkı: Ücretli izin süresinin kullandırılmasından itibaren, anne dilerse çalışmaya başlayabilir. Ancak çalışmaya başladıktan sonra ayrıca çocuğun gelişimi için belirli izinler verilmektedir. Bu izinler haftalık çalışma süresinin yarısı kadardır. İşveren bu izinleri toplu kullandıramaz, zira bu şekilde bir uygulama yasanın amacına aykırıdır. Annenin ilk çocuğuysa, haftalık izin verme yükümü 60 gün, ikinci çocuğuysa 120 gün, üçüncü çocuk ve daha fazlası için ise 180 gün devam eder. Çoğul hamilelik halinde bu süreler 30 gün eklenir.
2.1.2 Emzirme Ödeneği
Kadın işçilerin, doğum yapması halinde devlet tarafında emzirme ödeneği verilmektedir. Emzirme ödeneği, her yıl güncellenmekte ve bir kereye mahsus olarak verilmektedir. 2019 Yılı ocak ayından itibaren emzirme ödeneği 178 lira olarak belirlenmiştir. Ancak emzirme ödeneği alınabilmesi için ön şart, iş akdi içinde çalışan kadınlar için doğumdan önceki 1 yıl içerisinde 120 günlük sigorta priminin yatırılmış olması gerektiğidir. Emzirme ödeneği 5510 Sayılı Kanun kapsamında düzenlenmiştir. Dolayısıyla emzirme ödeneği için dilekçeyle ilgili SGK birimine başvuru yapılması gerekmektedir.
2.1.3 Hamile Kadınlara Kontrol İzni
Kadınların hamileliği döneminde sahip oldukları bir başka hak, düzenli sağlık kontrol hakkıdır. Bu hakkın amacı çocuğun ve annenin sağlığını periyodik olarak kontrol etmektir.Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmeliği 11. Maddesine göre hamile kadınlar için ücretli izin verilmek zorundadır. İlgili yönetmelikte, izin süresi hakkında detaylı bir hüküm getirilmemiştir. Dolayısıyla bu boşluk dürüstlük kuralıyla doldurulmalıdır.
Annenin ne sıklıkla doktor kontrolüne gideceğini doktor belirlemelidir. Kontrollerin süresi ise annenin durumuna ve çocuğun sağlığına göre makul olarak belirlenmelidir.
2.2. Evlenen Kadının Kıdem Tazminatı Hakkı
Kadınların evlenmesi halinde doğabilecek bir takım hakları vardır. Bunlardan birisi kıdem tazminatı hakkıdır. Kıdem tazminatının doğumu için belirli şartlar vardır. Bu şartlar, çalışma süresi, haklı sebep gibi durumlardır. Kıdem tazminatına ilişkin detaylı bilgi alabilmek için makalemizi okuyabilirsiniz.
Evlilik hali sözleşmenin feshi için, çalışan kadın yönünden haklı sebep oluşturmaktadır. Zira evlenmeyle birlikte, kadın çalışmaktan vazgeçebilir veya ev değişikliği dolayısıyla işe gelip gitmekte zorlanabilir. Kıdem tazminatının istenmesi ise evliliğin gerçekleşmesinden itibaren 1 yıl geçmeden önce yapılan işten ayrılmalar nedeniyle istenebilmektedir.
2.3. Evlilik İzni
Mazeret izni olarak tanımlanan bu izin sayesinde kadınlar ve erkekler, evlilikten itibaren 3 gün boyunca izinli sayılmaktadır. 4857 Sayılı Kanun Ek 2. Maddesine yer alan hüküm çerçevesinde, eşi doğum yapan erkeklerde 5 günlük izin kullanabilmektedir. Verilecek izinler ücretli izindir.
3. Kadın İşçi Çalıştıranların Yükümlülükleri
Kadın işçilerin haklarının bir diğer boyutu da kadın işçi çalıştıranların yükümlülüklerini oluşturur. Kadın işçi çalıştırmak çoğu kez işverenler için pozitif hak tanıma borcu doğurur. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz.
3.1. Ayrımcılık Yapmama Yasağı
Kanun koyucu uygulamadaki eksiklikleri görmüş olacak ki; 4857 Sayılı İş Kanunu ile cinsiyet farklılığı nedeniyle çalışanlara farklı muamelede bulunmayı yasaklamıştır. Bu yasaklar şu şekilde sıralanabilir:
Biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça; işe alma, görevlendirme veya iş sözleşmesinin akdi sırasında, gebelik ve cinsiyet farklılığına dayanarak farklı işlem yapılamaz.
Aynı ve eşit değerdeki işler için cinsiyet farklılığı nedeniyle, farklı ücret ödenmesi uygulamasına gidilemez.
İşçinin cinsiyeti nedeniyle uygulanan özel koruyucu hükümler, işçi ücretlerinde bir azalmaya yol açamaz.
Sayılan yasakların işveren tarafından ihlal edilmesi halinde, ilgili işçi 4 aylık çalışma ücretine kadar tazminat isteminde bulunabilir. Bununla birlikte aykırılık nedeniyle yoksun kaldığı haklarını talep edebilir.
3.2. Gebe Kadınları Gece Çalıştırmama Yükümlülüğü
Gebe kadınların gece çalıştırılması kendi isteği olmadan mümkün değildir. Gebeliğin tespiti, doktor onaylı gebelik testinin varlığı anından itibaren başlar. Gece çalışması ise iş kanununa göre en geç akşam 20.00da başlayan, en erken saat 06.00 da biten süreci ifade eder. İşveren veya iş sözleşmesi ile gece saatleri işçi lehine değiştirilebilir.
Gece çalıştırma yasağı doğumdan itibaren 1 yıllık süre boyunca devam eder. Bu süreden sonrada doktor raporu varsa, gece çalıştırma yapılması yasaklanacaktır.
3.3. Emzirme Odası Açma Yükümlülüğü
İşverenin işyerinde 100-150 kadın işçi çalıştırması halinde emzirme odası ve yurt açma yükümlülüğü doğar. Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmeliği 13. Maddeye göre, kadın işçilerin evli olup olmaması veya reşit olup olmaması bu yükümlülüğün doğmasına engel değildir.
Açılacak olan emzirme odası ve yurt, işyerine en fazla 250 metre uzaklıkta açılmalıdır. Yurt deyimiyle anlatılmak istenen, 0-6 yaş arası çocukların çalışma süresi boyunca bırakılabileceği kurumdur. Yurt ve emzirme odasına ilişkin fiziki şartlar adı geçen yönetmelikte gösterilmektedir.
3.4. Yer ve Su Altında Çalıştırma Yasağı
4857 Sayılı İş Kanununun 72. maddesi ilginç bir düzenleme getirmiştir. İlgili düzenlemeye göre, 18 yaşını tamamlamış erkek işçiler ve her yaştaki kadın işçilerin bazı işlerde çalıştırılması yasaktır. Bu işler şu şekilde sıralanabilir:
Kanalizasyon
Kablo döşeme
Maden ocakları
Tünel inşaatı
Her türlü yer altı ve su altı çalışmaları.
4. Sonuç
Bu yazımızda kadın işçilere tanınmış pozitif ayrımcılıkların üzerinde durduk. Kadınların fiziksel durumları, gebelik gibi hallerinin varlığı nedeniyle kanun koyucu bu yönde bir tavır sergilemiştir. Ancak ifade edilmelidir ki, sayılan hakların kullanılması bazı durumlarda işveren veya farklı vasıtalar dolayısıyla engellenmektedir. Kanun hükümlerinde yer alan bazı açıklar kullanılarak, işçilere tanınması gereken haklar tanınmamaktadır.
Bu tarz durumların sıkça yaşandığı günümüzde, özellikle kadın vatandaşların her konuda ve spesifik olarak iş hukuku konusunda hukuki danışmana başvurması gerektiği söylenmektedir. Her ne kadar kanunlar işçilerin haklarını korumak için yapılsa da aksine durumlarda azımsanmayacak kadar fazladır.
Avukata sorularınız için: https://mihci.av.tr/avukata-sor/