Anadolu Ajansı'nın haberine göre; Deniz ve karasal ekosistemlerin birleştiği alanlarda, genellikle deltalarda görülen özel bitki örtüsü mangrovlara tropikal ve subtropikal bölgelerde, ekvatora yakın deniz kıyılarında rastlanıyor.
Bitki türleri, kabuklular, balıklar, kuşlar ve diğer deniz canlılarının bir arada yaşadığı mangrov ekosistemleri önemli biyoçeşitlilik kaynağı olarak değerlendiriliyor.
Mangrov ormanlarının, yüksek karbondioksit depolama kapasiteleri sayesinde, atmosferdeki karbondioksiti emerek sera gazı etkisini azalttığı ve böylece iklim değişikliğiyle mücadelede önemli yere sahip olduğu biliniyor.
Oregon Üniversitesi ve Uluslararası Ormancılık Araştırma Merkezinin 2017'de yaptığı ve "Frontiers in Ecology and the Environment" dergisinde yayımlanan makalede mangrov ormanlarının çeşitli gerekçelerle yok edilmesinin, küresel ısınmayı hızlandırdığına dikkat çekiliyor.
Makalede, mangrovların köklerinde yüzyıllar boyunca karbondioksit gazı depolayabildiğine vurgu yapılarak, bu ormanlar yok edildiğinde atmosfere önemli ölçüde sera gazı yayıldığı ortaya konuyor.
Mangrovların, dünyada tüm tropikal ormanların yüzde 0,6'sını oluşturmasına karşın, yok edilmesiyle ortaya çıkan sera gazının, tüm tropik ormanlarının yok edilmesiyle atmosfere salınan sera gazı miktarının yüzde 12'sini oluşturduğuna işaret ediliyor.
"Nature Geoscience" dergisinde 2011'de yayımlanan makalede de mangrovların, yağmur ormanlarının depoladığından 2 ila 4 kat daha fazla karbondioksit depolayabildiğine dikkat çekiliyor.
Mangrov Ormanları Arasında Balıkçı Tekneleriyle Gezinti
Yaklaşık 718 kilometrelik kıyı şeridine sahip Senegal'in batısındaki Saloum Deltası da tuzlu su lagünleri ve kara çayırlarının yanı sıra sahip olduğu geniş mangrov ormanlarıyla birçok su canlısına ideal bir yaşam alanı sunuyor.
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan deltada, mangrov ormanlarının 80 bin hektarlık bir alana yayıldığı tahmin ediliyor.
Saloum Deltası'nı ziyaret eden turistler, bol kıvrımlı mangrov ormanları arasında balıkçı tekneleriyle gezintiye çıkıyor.
Sadece kuş seslerinin duyulduğu mangrov ormanlarında gün doğumu ve gün batımındaki ışık oyunları da birçok turistin dikkatini çekiyor.
Mangrov ormanlarının kıvrımlı yapısını havadan çekmek isteyen fotoğraf ve video meraklıları da sık sık alanda dron uçuruyor.
Bölgeyi ziyaret eden Belçikalı turist Anna Willems, hem Saloum Delta'sından hem de mangrov ekosisteminden çok etkilendiğini söyledi.
Willems, "Daha önce su kıyısında yetişen bir ormana hiç rastlamamıştım. Gün batarken mangrov ormanlarına düzenlediğimiz tekne turunda büyülendim. Suyun üzerinde adeta dar bir labirentte ilerler gibi ilerledik. Bizim için unutulmaz bir deneyimdi." dedi.
Amerikalı turist Adams Jones da "Geçen yıl mangrov ormanları arasında dolaşan teknenin havadan çekilmiş fotoğrafını gördüm ve 'çok mistik bir yer, buraya muhakkak gitmeliyim' dedim. Eşimle beraber gün doğumunu mangrov ormanlarında karşıladık. Güneş ışınlarının mangrov ağaçları arasından süzülerek suya yansıması muazzamdı." diye konuştu.