Fırtına Koptu! Serenay Sarıkaya'dan Eleştirilere Sert Yanıt: 'Kendinize Gelin'

Ünlü oyuncu Serenay Sarıkaya, sosyal medyada artan kadın cinayetleri tartışmaları üzerine kendisine yöneltilen eleştirilere ateş püskürdü. Ünlü oyuncu, 'Kendinize gelin!' diyerek takipçilerine sert çıktı.

Fırtına Koptu! Serenay Sarıkaya'dan Eleştirilere Sert Yanıt: 'Kendinize Gelin'
Yayınlanma Tarihi : 09 Ekim 2024 00:45

Kadın cinayetleri, İstanbul Sözleşme ve son olarak Narin Güran cinayeti ile ilgili sessiz kalmakla suçlanan ünlü oyuncu Serenay Sarıkaya,  sosyal medyadan yaptığı açıklama ile büyük yankı uyandırdı. Ünlü oyuncu, eleştirilere 'Kendinize gelin. Politik değilim ama kayıtsız da değilim.' diyerek yanıt verdi.

Geçtiğimiz günlerde Türkiye'de işlenen kadın cinayetleri, toplumu derinden etkilerken, Serenay Sarıkaya da bu konudaki sorulara yanıt vermekten kaçındı. Katıldığı bir davette muhabirlerin, "İstanbul Sözleşmesi'nden çıkmanın bu duruma etkisi var mı?" sorusuna Sarıkaya, 'Bu konuda söyleyebilecek bir şeyim yok. Ben bir kadın olarak daha duygusal bir bakış açısına sahibim.' şeklinde yanıt verdi.

Tepkilerin artması üzerine sosyal medya üzerinden açıklama yapan Sarıkaya, 'Kendinize gelin! İstanbul Sözleşmesi yaşatır, bunu yıllardır söylüyoruz.' dedi. Şiddetin her türlüsüne karşı durulması gerektiğini vurgulayan Sarıkaya, 'Yol haritasını zaten oradan çıkardık kendimize. Sokak hayvanları için yasayı geri çek dedik! Şiddetin her türlüsünü durdur dedik! Doğru bir tane bu konularda ve yapılması gereken de belli!! Birinin bir şeyi söylemesi, söyleyememesi, doğru ifade etmesi ya da yanlış ve eksik ifade etmesi gerçeğin ta kendisini değiştirmez, değiştiremez.' dedi.

'POLİTİK DEĞİLİM AMA...'

Sarıkaya, açıklamasının devamında ise şu ifadeleri kullandı:

'Ben politik bir insan değilim belki doğru, belki aktivist de değilim ama bu gerçeğin kendisi ile yaradılışım gereği duygusal bir varlık, hele de bir kadın olarak ilgilenmediğim ve hiç bir şey yapmadığım ve hissetmediğim, kayıtsız kaldığım anlamına gelmez. Söylenen sözlerin asıl amaçtan bizi uzaklaştırdığı, öfkemizi ve sinirimizi kusmak için sürekli başka denekler aradığımız bir dönemdeyiz. Bunu bile anlıyorum. Bende öfkeli ve tahammülsüzüm artık her şeye karşı. Ama bunlarla ilgili bütün öfkemizi sadece birine kan kusmak, kötü, yanlış ve eksik olanı büyütmek suretiyle çıkaramayız.

'KONU BEN YA DA BİR BAŞKASI DEĞİL'

İyi olanı, doğru olanı büyütüp çoğaltmak zorundayız. Sorun tam da buradan kaynaklanıyor zaten. İyi olanı da yok etmek istiyoruz. Sırası gelince şimdiye kadar söyleyemediklerimizi tek bir hedef üstüne yöneltip söylüyoruz ve geçiyor bitiyor. Tortusu sadece hedef haline getirilen insanlar üstünde kalıyor. Asıl meseleye hiç bir faydası yok ki bunun! Konu ben ya da bir başkası değil ki. Konu sosyal medyada bunu yaptı şunu yapmadı tahtaya yazalım unutmayalım değil ki. Konu artık söylenen her şeyin yetersiz ve manasız oluşu. Konuşacak yerimiz kalmadı, daha fazla acıyacak yerimizde. Asıl bunu bize hissettiren, bizi bu kadar savunmasız kılan sebepleri unutmamak gerek!

'KONUŞMANIN BİR ANLAMI YOK BENİM İÇİN'

Ben artık somut bir değişimin, bir hareketin parçası olmak istiyorum. Bununla ilgili uğraşıyor ve çalışıyorum. Toplum önündeki kimliğim bunun gerektirdiği için de değil, bu ülkenin bir evladı olarak bunun artık şart olduğunu hissettiğim için. Korku neden ve nasıl elimdeki avucumdakileri kaybetmekten sebep olabilir ki. Böyle bir dönemde, her gün bunca kan donduran, saf kötülük olurken bunun ne önemi var ki. Bir tane post, bir slogan atıp, bir iki destek sözü söyleyip gündelik hayatıma devam edebiliyorum mu sanıyorsunuz. Edemiyorum. Bunu daha sahte buluyorum hatta. Korku kendini ifade etmekten, özgür olmaktan, iyi ve mutlu olmaktan, hür yaşamaktan, yaşam hakkından korkmak artık. Bu temeller olmadan hiç bir şeyin anlamı olmadığı gibi, bu temelleri yeniden sağlamadan da konuşmanın bir anlamı yok benim için. Devir hareket devri.'

Etiketler :