Özlem Tezer
İnsan… Nurdan hücreye 3 beden
İnsan yaratılış sıralamasında nurdan hücreye üç bedene sahiptir.
Bu bedenler sıra ile nur, enerji ve fizik bedendir.
Tıpkı buzun eriyerek su, suyun buharlaşarak havaya karışması gibi.
Biz, enerji bedenimize geçtiğimizde tıpkı su gibi daha fazla alan kaplarız, nur bedende ise tıpkı havanın daha çok yer kaplaması gibi kainatı kaplayacak hacime sahip oluruz.
"Melek asli suretine büründü" ayetinde olduğu gibi…
Ki meleklerin nur yapılarından daha üstün bir nur yapıya sahiptir insan; ve Allah’ın ruhunu taşır.
Allah’ın ruhuna bağlanan dört büyük melek (Alunlar) ve insanlardır.
Tüm diğer canlılar Allah’ın “Hay" sıfatı ile can bulur.
İnsanlardan da ahlâk olarak bozulup esfeli safiline inenlerde ruh bağlantısını Rabbimiz kısar ya da onları da Hay sıfatına bağlar.
İnsanda üç beden olmasının hikmeti, hem cin şeytanların bedeni olan enerji bedene sahiptir ki, onların hilelerine karşı kendini savunabilsin.
Ama günümüzde insan, insan olduğunu unutup lain ahlakı baskın gelerek lain olmuştur. Peygamberimiz, "ben şeytanımı müslüman ettim" derken, bunu anlatmaktadır.
İçimizde sürekli “ben.. ben" diyen şeytandır.
İnsanın bu ahlâkı yenmesi gerekir.
Meleklerin bedenine de sahiptir insan. Bu üç bedenin toplamı nefistir. Bu enerji ve nur bedenle insanlar “Tayyi mekân"la zamanda yolculuk yaparlar.
Bu yolculuklar hem geçmişe hem de geleceğe yapılır.
Allah, elestte insanları hem zahiri (matematik, fizik, gökbilim, tıp v.s.) hem batıni ilimlerle donatmıştır.
İnsan, ahlâkını düzelterek, ibadet ve belli zikir çalışmaları ile bu genlerimizdeki ilimler hafızamıza taşınarak idrak edilir.
Ki geçmişte tasavvufla ilerleyen alimlerimiz birçok buluşlar yapmışlar, Avrupa, bu eserleri kendi dillerine çevirerek kendilerini geliştirmişlerdir.
Bizler ise sakal, sarık, takunya arasına sıkışıp ilimden uzaklaşarak İslam’ı bu zannetmişiz.
-Kaynak; Cafer İskenderoğlu-
Öz’ün İfadesi