Birleşmiş Milletler (BM), İsrail'in Gazze'nin güneyindeki Refah kentine yönelik saldırısı sonucu on binlerce Filistinlinin evlerini terk etmesine neden olan durumu ilk kez "zorla yerinden edilme" olarak nitelendirdi. Fakat daha sonra bu tanımlamadan vazgeçerek sadece "yerinden edilme" demeyi tercih etti. Bu tutum değişikliği, BM'nin tarafsızlığı ve savaş suçu tanımlaması açısından tartışmalara yol açtı.

7 Mayıs'ta İsrail, Refah'a kara saldırısı başlattı ve bölgedeki sivilleri tahliye etmeleri için uyarıda bulundu. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), bu uyarı sonucunda on binlerce Filistinlinin evlerini terk etmek zorunda kaldığını ve "zorla yerinden edilme" yaşandığını açıkladı. BM Sözcüsü Stephane Dujarric de bu durumu doğrulayarak, "zorla yerinden edilme" ifadesini kullandı. Fakat birkaç gün sonra BM Sözcü Yardımcısı Farhan Haq, "zorla yerinden edilme" tanımlamasını kullanmayı bırakarak sadece "yerinden edilme" demeyi tercih etti.

Sözcü Haq'tan Kaçamak Yanıtlar

AA muhabirinin, "Zorla yerinden edilme ne zaman savaş suçu sayılır?" sorusunu yanıtlayan Haq, savaş suçlarının ilgili yasal kurumlarca tanımlanabileceğini, kendisinin bu tanımlamayı yapamayacağını söyledi.

Haq, zorla yerinden edilmeyi "insanların gönülsüz olarak yerinden edilmesi ve hareket etmeye zorlanması" olarak tanımladıklarını anımsattı.

"O zaman BM'ye göre zorla yerinden edilme varsa savaş suçu da vardır diyebilir miyiz?" sorusuna ise Haq, tekrar buna mahkemelerin karar vereceğini söyleyerek cevap verdi.

"BM zorla yerinden edilmeyi toplumların çatışmadan kaçmak için zorla evlerini bırakması olarak tanımlıyor. O zaman siz Refah'ta olan bitene zorla yerinden edilme diyor musunuz demiyor musunuz?" sorusunu ise Haq, "Yerinden edilmeyi görüyorsunuz ve bugün olanların bu tanıma nasıl uyduğunu da değerlendirebilirsiniz." ifadeleriyle cevapladı.