AB Çalışanları Brüksel'de Filistin İçin Ayaklandı
Avrupa Birliği'nin farklı kurumlarında çalışan yüzlerce kişi, Birliğin Filistin politikasını protesto etmek için Brüksel'de bir araya geldi. Protestocular, Gazze'de kalıcı ateşkes, ve İsrail ile silah ticaretinin durdurulması talep etti.
Avrupa Birliği çalışanları, Birliğin İsrail'in Filistin'e yönelik politikalarına duyduğu kayıtsızlığı protesto etmek için Brüksel'de seslerini yükseltti. AB Komisyonu önünde toplanan protestocular, Gazze'deki insani krize dikkat çekerek, Birlik'ten daha güçlü bir duruş sergilemesini istedi.
AB Komisyonu önünde toplanan 100 kadar personel, "Barış ve Adalet için AB personeli" yazılı döviz açtı. Taleplerinin Gazze'de derhal ve kalıcı ateşkes, tüm esirlerin serbest bırakılması, tüm suçların ve hak ihlallerinin kınanması, üye ülkelerin İsrail'le silah ticaretini durdurması, AB-İsrail Ortaklık Anlaşması'nın iptali, Uluslararası Adalet Divanı kararlarının uygulanması olduğunu belirten AB çalışanları, her ayın ikinci perşembesi eylem düzenlemeye devam edeceklerini bildirdi.
Protestonun organizatörlerinden Manus Carlisle, AA muhabirine, "AB personeli bir kez daha işgal altındaki halklarla dayanışma içinde olmak için AB kurumlarının önünde bir araya geliyor." dedi.
Carlisle, şöyle devam etti:
"Geçmişte AB'nin, AB'nin üye devletlerinin Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik acımasız saldırısı karşısında çok koordineli bir şekilde hareket edebildiğini gördük ancak İsrail'in, Filistin'i yasa dışı işgali ve Gazze'de devam eden saldırı konusunda tam bir eylemsizlik içindeler"
1700 İMZA TOPLANDI
İsmini belirtmek istemeyen bir AB çalışanı da düzenledikleri çevrim içi imza kampanyası kapsamında, şimdiye kadar 1700 imza topladıklarını, istenilen sayıya ulaşıldığında AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola'ya iletileceğini söyledi.
Söz konusu çalışan, imza kampanyasına katılmaktan çekinen personelin endişe etmesine gerek olmadığını, tüm taleplerinin AB değerleri ve uluslararası yasal yükümlülüklerle uyumlu olduğunu vurguladı.
AB çalışanları, daha önce de bir araya gelerek geniş çaplı protestolar düzenlemiş, bunlardan birinde uluslararası hukuk, AB anlaşmaları ve BM Soykırım Sözleşmesi'nin "öldüğünü" savunarak, sembolik cenaze töreni düzenlemişti.
Kaynak: